BİZİM AYVALIK’I TEKRAR YAŞATMAK

Yine, yeniden, yeni bir yayın dönemine başlarken umutlarımız gittikçe güçleniyor.Gençlerimizin “Bizim Ayvalık” ruhuna donanımlı, kararlı ve derin bir şekilde sahip çıkmaları bize yarınlarımız adına güven veriyor.İmtiyaz sahibi Halil GÜR, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü eşim Ersin GÜR olarak 2009 yılı Şubat ayında, Bizim Ayvalık’ın 1. sayısını yayınladık.”Ayvalık’ta birşeyler oluyor!” manşetiyle çıktığımız o günü tüm netliğiyle hatırlıyorum.O günlerden bu günlere geldik.Detaya girmeyeceğim.Bizim Ayvalık’ın şu anda elinde tuttuğunuz 49. sayısı da yayın politikamız hakkında yeterli bir fikir verecektir.Yine de hatırlatalım.Tek derdimiz:”Türk’ü, Türkiye’yi, Ayvalık’ı Türkçe okumaktır.”

Karı-koca emekli maaşımızla Bizim Ayvalık’ı maalesef 7 sayı çıkarabildik.Yukarıda ifade ettiğimiz içerikle reklam almadan ücretsiz dağıtılan bir dergiyi yaşatmak, önce maddi güçlükleri aşmak kaydıyla, büyük fedakarlıklar gerektiriyor.6 yıl aradan sonra 2006 yılı Haziran ayında 8. sayımızla bu defa imtiyaz sahibi Merih ARSLAN, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Halil GÜR olarak yayın hayatımıza kaldığımız yerden devam ederek merhaba dedik.Manşetimiz “Ayvalık’a yığınak mı yapılıyor ?” idi.

Bu süreçte o günlerde Ayvalık Belediyesi Bağımsız Meclis Üyesi sıfatını taşıyan Firdevs TÜRKYILMAZ, Muhittin TÜFEKÇİ, Şeref AKIN, Merih ARSLAN, Ufuk TURAN, Arif TÜNEK kardeşlerimin desteklerini unutamam.İkinci yayın dönemimiz 2020 yılı Ağustos ayında geçirdiğim ciddi bir hastalık nedeniyle tekrar kesintiye uğradı.Bu süreçte yaygınlaşan korana salgını yayın şartlarını iyice zorlaştırdı.Bizim Ayvalık olmadan aradan geçen 4 yıldan sonra bazı dostlarımızın kritik tespitleri, yazılarıyla bize destek veren hocalarımızın manevi destek ve teşvikleriyle oluşan ara atmosferde bilhassa Ayvalık’ta son yıllarda yaşanan gelişme ve durumlar, Bizim Ayvalık yayınının noksanlığının bölgemizde büyük bir boşluk oluşturduğu gerçeğini gözler önüne serdi.İşte tam bu noktada Bülent BOZAT ve Ahmet DEMİRCİ kardeşlerimiz hızır gibi yetiştiler.Çevrelerindeki genç bir kadro ile Bizim Ayvalık’ı tekrar yayınlama kararlılıklarını bize ilettiler.Böylece Bizim Ayvalık’ı bir bayrak yarışı duygusuyla emanet edebileceğimiz enerjik, donanımlı, kararlı ve gücünü Türk Milleti’nden aldığına inanan bu genç kadroyla bir anda bütünleşiverdik.Bu bir bayrak yarışıydı.Bize de bizden aldıkları bayrağı daha da ileriye taşıyacak ve yüceltecek bu kardeşlerimizin her an yanlarında olmak, tüm birikimlerimizle onları desteklemek düşüyordu.Yıllar hükmünü sürüyor; yaşlanıyoruz, hastalıklar yoldaşımız oluyor.Yani “Gençler bilebilse, yaşlılar yapabilse” söyleyişindekine benzer bir durum.

Bu genç kadro Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nden hız ve ilham alarak yola çıkıyor; “bilme” konusunda da sıfırdan başlamıyorlardı.İçinde bulundukları ruh hali sadece ataların ruhuyla bir hissedişten ibaret değildi.”Bu toprak için, bu bayrak için, bu vatan için ölelim.Hem düşünelim hem bilelim” şuuruyla netleştirdikleri bir hayat anlayışları ve kararlılıkları vardı.Bizim Ayvalık’ın büyükleri olarak bizler gönül huzuru içerisinde emaneti ve bu kutsal vatan nöbet ve görevini genç kardeşlerimize teslim ediyoruz.

Bugüne kadar büyük desteklerini gördüğümüz Merih ARSLAN kardeşimiz Bizim Ayvalık’ın tüm yayın haklarını Bülent BOZAT’a devretti.Ben de Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü görevimi Ahmet DEMİRCİ kardeşime devrederek, kendilerini derin milletin derin yolculuğuna uğurladık.

Allah yollarını-yolumuzu açık etsin.İnanıyorum ki bu bayrak yarışında bayrağı kararlı ve kendilerinden emin bir şekilde ileriye taşıyacaklardır.Siz okuyucularımızla tekrar buluşmanın mutluluk ve sevincini yaşarken, yayınımızın ikinci döneminde her an yanımızda dimdik duran Muharrem ERGONCA’ya teşekkür ediyor, genç kardeşlerimize başarılar diliyorum.Yazılarıyla bize destek veren manevi varlıklarıyla her an yanımızda hissettiğimiz değerli hocalarımıza, yazar kadromuza sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.

HAYIRLI OLSUN !